top of page

“ Işığın Zirvesinde Gölge Büyür. ”

  • İbrahim Uslu
  • 6 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 gün önce


Düşündüğün en parlak an aslında insanın en karanlık anının başlangıcı olabilir. Şirketlerin gerilemesi yada çöküşü, en kötü zamanlarında değil, kendilerinin en başarılı olduklarını düşündükleri anda başlar.


ve en çok zirvede gürler. Ancak çoğu yönetici bunun farkına varamaz.


“İşler kötü giderken dikkatli ol; işler iyi giderken çok daha dikkatli ol.”


Bu cümle sadece bir uyarı değil; yönetim biliminin en tehlikeli paradoksudur.


Çünkü hiçbir şirket kötü günlerinde batmaz. Şirketler, en güçlü olduklarına inandıkları günlerde kaybetmeye başlar.


Başarı, yöneticinin duyularını uyuşturan en sofistike uyuşturucudur; algıyı bulandırır, gerçekliği perdeler, denetimi gevşetir.


Peter Drucker’ın dediği gibi:


“Başarı, hiçbir şeyi sorgulatmayan tek öğretmendir.”


Bu, yöneticinin zihnindeki en sinsi kaymanın başlangıç noktasıdır. Başarı büyüdükçe:


  • risk küçümsenir,

  • hatalar önemsizleşir,

  • özgüven büyür,

  • disiplin azalır,

  • ve çöküşün ilk çizgisi sessizce atılır.


Bu noktada şirketin süreçleri aynen devam eder. Değişen tek şey vardır: Yöneticinin zihinsel netliğidir.


Şirketleri gerileten şey çoğunlukla dışarıdaki düşmanlar değil, yöneticinin zihnindeki işler iyi giderken bana bir şey olmaz yaklaşımıdır.


Deming’in yarım asır önce söylediği şey bugün hâlâ geçerlidir:


“Kontrol edilmeyen süreç sadece bozulur.”


Bozulma bir anda ortaya çıkmaz; terk edilmiş kontrollerin, ihmal edilen detayların, başarının getirdiği “sonra bakarız” denen küçük boşlukların toplamından doğar.


Sun Tzu’nun bin yıl önce söylediği bugün de yönetimin merkezindedir:


“Kendini bilmeyen hiçbir savaşı kazanamaz.”


Bir şirket yöneticisinin önce yönetmesi gereken şey kendi algısı, kendi egosu, kendi zihnidir.


Gerçek Liderlik, Yükselmeyi Değil;


Yükselirken Dağılmamayı yönetebilmektir.


Herkes büyüyebilir. Ama çok az yönetici büyümenin ardındaki yükü taşımayı bilir.


Başarılı şirketler zirveye çıkabilir. Ancak başarının sürdürülebilirliliğini sağlayabilecek etmen, zirvedeyken kendini yeniden inşa etmenden geçer.


Gerçek liderlik: Yalnızca yönetebilen değil, büyümenin getirdiği karmaşıklığı taşıyacak sistemi kuran, kültürü inşa eden ve yükseliş anında bile disiplinini kaybetmeyen lider olabilmektir.


Son olarak paylaşmak isterim ki, şirketler kötü yönetimleri yüzünden değil, zamanında iyi giden dönemlerinde oluşturulan rehavetten çöker.


Bu yüzden başarı döneminde dikkatli olmak yetmez; başarı döneminde, iki kat daha bilinçli, iki kat daha disiplinli olmak gerekir.


Ben, bir şirket ya da yöneticinin, kariyerinin bir sonraki aşamasına geçeceğini ben net bir şekilde başarılı olduğu dönemdeki refleksinden anlayabilrim. Bu bana göre en büyük göstergedir.


Çünkü çöküş, her zaman bir yükselişin içinden doğar. Bunu fark eden liderler, sadece şirketi yönetmezler…geleceği inşa ederler.





 
 
 

2 Yorum


suloley8
4 gün önce

Gerçekten çok bilgilendirici bir içerik, değerli düşünceleriniz aydınlatıcı ve anlaşılır bir kalemde bizlerle paylaşmanız nezaketi için teşekkürler, saygılar.

Beğen

usluianmerve
5 gün önce

Liderlik ve yöneticilik alanında başarılarınızı,hayat felsefenizi ve idolojinizi,böyle etkin bilgiler çizgisinde bizlerle paylaştığınız için teşekkürler,saygılar.

Beğen
bottom of page